Ben Alparslan Türkeş hakkında hâtırâlarımın ikinci cildinde geniş malûmât verdim. Ben Alparslan Türkeş'i üsteğmenken tanıdım. İhtilâlde de çok yakînen temâsım oldu. Alparslan'la ilgili orada çok tafsîlât verdim. Hattâ bana Eskişehir hapishânesindeyken adam gönderdi.. "Vekâlet vereyim, avukatlığını yapsın" diye. Onunla yakın hukûkum var. Ben Alparslan'ı, Nihal Atsız gibi ırkçı mâhiyette bir millîyetçi olduğunu sanmıyorum. Ancak ihtilâle de ne için nasıl karıştığını da orada anlattım. Şimdi burada uzun gider onu anlatırsam. Kızı bir İngilizle evlenmiştir; doğru da böyle işler çoktur. Yani Abdülhamid'in torunu da Amerikanla evlenmiş. İngilizle evleneni var; zenciyle evleneni var. Yani sâhib olamadın mı.. O kız Londra'da kaldı uzun müddet. Biz Londra'dayken de bizim eve gelirdi, tanışırdık. Ayrılmıştır o adamdan. Netice olarak Türkeş sonunu kötü bağladı. Sonunda reis-i cumhur olmayı aklına koyduğu için bazı yanlış işler yaptı. O yanlış işler dolayısıyladır ki.. Onu kafasına koyduğu içindir ki.. Ben gurbetteyken görüşmek istedim; benimle görüşmedi. Almanya'ya gelemiyordu; Hollanda'ya geliyordu. Anlatacak çok iş var; ama.. Yani "Türkeş mason olmak istedi!" diye Hürriyet Gazetesi'nin eski sâhibi bir manşet attı. Ben de o gâliba Gurbet kitabımda var onun fotokopisi. "Mason olmak istedi!" diyor. Belki kuvvet tezâhürü için girerdi oraya yani. Türkeş, kültür millîyetçisi olarak ben tanıyorum. Ama son zamanda reis-i cumhur olmadığı için, olmak istediği için bazı yanlışlar yapmıştır. Onlar benim hâtırâtımı okurlarsa tafsîlâtıyla görürler. Bütünüyle kötü bir adam değil; hatâsız bir müslüman da değil. Kadir Mısıroğlu (Cumartesi Sohbetleri, 15.10.2011) ► Kadir Mısıroğlu'nun resmî (official) YouTube kanalı değiliz. ► İtibâr edip etmemek izleyicilere kalmıştır. Vesselâm