www.nurpenceresi.com/ Otuz Üçüncü Söz, Otuz İkinci ve Otuz Üçüncü Pencereler, Peygamberimizin ve Kur'an-ı Kerimin, Allah'ın Varlığına ve Birliğine Delaleti... 33. Söz, 32. ve 33. Pencereler Tevhidin bir burhan-ı nâtıkı olan Zât-ı Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâm, risalet ve velâyet cenahlarıyla, yani kendinden evvel bütün enbiyanın tevatürle icmâlarını ve ondan sonraki bütün evliyanın ve asfiyanın icmâkârâne tevatürlerini tazammun eden bir kuvvetle, bütün hayatında bütün kuvvetiyle vahdâniyeti gösterip ilân etmiş ve âlem-i İslâmiyet gibi geniş, parlak, nuranî bir pencereyi marifetullaha açmıştır... Bütün geçmiş Pencereler, Kur'ân denizinden bazı katreler olduğunu düşün; sonra Kur'ân'da ne kadar âb-ı hayat hükmünde olan envâr-ı tevhid var olduğunu kıyas edebilirsin. Fakat bütün o Pencerelerin menbaı ve madeni ve aslı olan Kur'ân'a gayet mücmel bir surette, gayet basit bir tarzda bakılsa dahi, yine gayet parlak, nuranî bir pencere-i câmiadır... Okunan Yer: Otuz Üçüncü Söz, 32. ve 33. Pencereler Açıklayan: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi www.mehmedkirkinci.com/ www.nurpenceresi.com/1702/peygamberimizin_ve_kuran-i_kerimin_allahin_varligina_ve_birligine_delaleti