Risale-i Nur Külliyatı - Bediüzzaman Said Nursi Açıklayan : Prof. Dr. Şener Dilek Kayıt tarihi: 7.2.2018 , Yer: İstanbul, Göztepe metnin tamamı yorumlarda, buraya sığmadı -- OKUNAN BÖLÜM -- Yirmidördüncü Mektub بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ يَفْعَلُ اللّٰهُ مَا يَشَاءُ وَ يَحْكُمُ مَا يُرِيدُ Sual: Eazım-ı Esma-i İlahiyeden olan Rahîm ve Hakîm ve Vedud'un iktiza ettikleri şefkatperverane terbiye ve maslahatkârane tedbir ve muhabbetdarane taltif, nasıl ve ne suretle, müdhiş ve muvahhiş olan mevt ve adem ile, zeval ve firak ile, musibet ve meşakkat ile tevfik edilebilir? Haydi insan saadet-i ebediyeye gittiği için, mevt yolunda geçtiğini hoş görelim; fakat bu nazik ve nazenin ve zîhayat olan eşcar ve nebatat enva'ları ve çiçekleri ve vücuda lâyık ve hayata âşık ve bekaya müştak olan hayvanat taifelerini, mütemadiyen hiçbirini bırakmayarak ifnalarında ve gayet sür'atle onlara göz açtırmayarak i'damlarında ve onlara nefes aldırmayarak meşakkatle çalıştırmalarında ve hiçbirini rahatta bırakmayarak musibetlerle tağyirlerinde ve hiçbirini müstesna etmeyerek öldürmelerinde ve hiçbiri durmayarak zevallerinde ve hiçbiri memnun olmayarak firaklarında hangi şefkat ve merhamet var, hangi hikmet ve maslahat bulunur, hangi lütuf ve merhamet yerleşebilir? Elcevab: Dâî ve muktezîyi gösteren beş remiz ile ve gayeleri ve faideleri gösteren beş işaretle şu suali halleden çok geniş ve çok derin ve çok yüksek olan hakikat-ı uzmaya uzaktan uzağa baktırmağa çalışacağız. BİRİNCİ MAKAM: Beş remizdir. Birinci Remiz: Yirmialtıncı Söz'ün hâtimelerinde denildiği gibi; nasılki bir mahir san'atkâr kıymetdar bir elbiseyi murassa' ve münakkaş surette yapmak için, bir miskin adamı lâyık olduğu bir ücrete mukabil model yaparak kendi san'at ve meharetini göstermek için; o elbiseyi o miskin adam üstünde biçer, keser, kısaltır, uzatır; o adamı da oturtur, kaldırır, muhtelif vaziyetler verir. Şu miskin adamın hiç bir hakkı var mıdır ki, o san'atkâra desin: "Beni güzelleştiren bu elbiseye neden ilişip tebdil ve tağyir ediyorsun ve beni kaldırıp oturtup, meşakkatle benim istirahatımı bozuyorsun?" Aynen öyle de: Sâni'-i Zülcelal herbir nevi mevcudatın mahiyetini birer model ittihaz ederek ve nukuş-u esmasıyla kemalât-ı san'atını göstermek için; herbir şey'e hususan zîhayata, duygularla murassa' bir vücud libasını giydirerek, üstünde kalem-i kaza ve kaderle nakışlar yapar; cilve-i esmasını gösterir. Herbir mevcuda dahi, ona lâyık bir tarzda bir ücret olarak; bir kemal, bir lezzet, bir feyz veriyor. مَالِكُ الْمُلْكِ يَتَصَرَّفُ فِى مُلْكِهِ كَيْفَ يَشَاءُ sırrına mazhar olan o Sâni'-i Zülcelal'e karşı hiçbir şey'in hakkı var mıdır ki, desin: "Bana zahmet veriyorsun. Benim istirahatımı bozuyorsun." Hâşâ! Evet mevcudatın hiçbir cihette Vâcib-ül Vücud'a karşı hakları yoktur ve hak dava edemezler; belki hakları, daima şükür ve hamd ile, verdiği vücud mertebelerinin hakkını eda etmektir. Çünki verilen bütün vücud mertebeleri vukuattır, birer illet ister. Fakat verilmeyen mertebeler imkânattır. İmkânat ise ademdir, hem nihayetsizdir. Ademler ise, illet istemezler. Nihayetsize illet olamaz. Meselâ madenler diyemezler: "Niçin nebatî olmadık?" Şekva edemezler; belki vücud-u madenîye mazhar oldukları için hakları Fâtırına şükrandır. Nebatat niçin hayvan olmadım deyip şekva edemez, belki vücud ile beraber hayata mazhar olduğu için hakkı şükrandır. Hayvan ise niçin insan olmadım diye şikayet edemez, belki hayat ve vücud ile beraber kıymetdar bir ruh cevheri ona verildiği için, onun üstündeki hakkı, şükrandır. Ve hâkeza kıyas et. Ey insan-ı müştekî! Sen madum kalmadın, vücud nimetini giydin, hayatı tattın, camid kalmadın, hayvan olmadın, İslâmiyet nimetini buldun, dalalette kalmadın, sıhhat ve selâmet nimetini gördün ve hâkeza... Ey nankör! Daha sen nerede hak kazanıyorsun ki, Cenab-ı Hakk'ın sana verdiği mahz-ı nimet olan vücud mertebelerine mukabil şükretmeyerek; imkânat ve ademiyat nev'inde ve senin eline geçmediği ve sen lâyık olmadığın yüksek nimetlerin sana verilmediğinden bâtıl bir hırsla Cenab-ı Hak'tan şekva ediyorsun ve küfran-ı nimet ediyorsun? ... Mektubat ( 286 ) #musibetler #adalet #Allah #hak #şefkat #vedud --- #Allah #ahiret #kuran #din #iman #islam #islamiyet #islamic #müslüman #tevhid #tevhit #risale #nur #risaleinur #saidnursi #bediüzzaman #şenerdilek #şener #dilek #nursohbeti #ilim #marifet --- Said Sait Nursî بديع الزمان سعيد النورسي Саид Нурси Said Nursi Seîd Nûrsî --- prof. dr. prof dr profesör doktor şener dilek dılek sener abi şenerdilek senerdilek --- risale rısale risaleinur risalei nur risale-i risaleler külliyat külliyatı nurcu nurcular bediüzzaman bedıuzzaman said saıd nursi nursı sait saidnursi ders sohbet konferans vaaz dershane hizmet nur sohbeti medrese abiler talebe ilim kitap kitab lahika iman kuran kur'an islam dava Allah tevhid tevhit Muhammed Mustafa Muhammet Peygamber Peygamberimiz ahiret ispat delil felsefe bilim ilim kelam nursohbeti nur sohbeti türkiye türk turkey turkish turk