Prof. Dr. Şener Dilek - Muhâkemat - 16 - Temhid, Şu Gelen Uzun Mukaddemeden Usanma

submitted by Mehmet ER on 02/18/18 1

Risale-i Nur Dersleri Yeni videolarımızdan haberdar olmak için “ABONE OLUN” yazan butondan kanalımıza abone olmayı unutmayın. Videolarımızın daha fazla kişiye ulaşması için videoyu beğenip paylaşabilirsiniz. Prof. Dr. Şener Dilek - MUHÂKEMAT Kitabı, Bediüzzaman Kayıt tarihi: 20.11.2016 Yer: İstanbul, Pendik --- DERS NOTLARI --- 05:10 "Ben deccale yetişseydim ona ilim ve hikmetle, delil ve hüccetle, mantık ve muhakeme ile cevap verirdim" Hadis meali 05:32 "İsbat etmediğim meseleyi yazmadım" Bediüzzaman 06:25 islamiyetin ilk 300 senesi 08:40 13. asırdan sonrası mekteb-i hissiyatla değil medrse-i efkarın mizanlarıyla yürümek lazım 10:18 hüküvet ve hikmet 10:48 medresede hükümetle değil hikmetle hareket, medrese kışla değil 12:39 "Benim ümmetim yağmur gibidir. Bilmiyorum bidayeettekiler mi? nihayettekiler mi? hayırlıdır" Hadis meali 16:13 TEMERKÜZ teorisi - iktisatta 17:10 Osmanlıda müçtehid çıkmamış 19:00 geçmiş dönemlerde hissiyat hakim bir derece safilik hakim 20:32 Ahmet Tampınar 1928 erzurumda iki senede cadde iki çarşaflı kadın görmüş 22:40 Geşmişte fikir gelişmemiş his hakim 26:20 Ortak akıl 28:04 Mazideki insanların temel karekterleri; GARAZ HUSUMET ÜSTÜNLÜK MEYİLLER "sende bunlar var mı?" 29:44 kuvveti zoladımmı hiddet ve tahkkümü çıkıyor, bunlarda adaleti ve birliği bozuyor 33:22 "her zamanın bir hükmü var" yaşadığı asrın mizacını bilmek 35:29 Bu ümmetin en ciddi meselesi TEVHİDDİR İTİKADDIR 37:16 Dört esas; EFKAR, AKIL, HAK, HİKMET 38:16 Hakikatı arama meyli "Ahirzamanda çok hızlı tebeddülat olacak" Hadis meali 39:15 Tahtakurusu doçenti profesör oldu. "Tahtakurusu 2 sene birşey yemeden yaşıyor" 40:20 Tek bakir kalan yer fıtrat-ı insaniye, herşeyi araştırdılar bunuda arştıracaklar 41:40 Hakikatı arama; bir gömlek almak için 20 mağza gezen genç 43:19 İstikbal illa İslamiyetin olacak Kur'an önde bitirecek 46:16 "DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR" Menfaat-i umumiye 48:11 İnsaniyetteki meyilleri tahrik edecek nedir? Hissiyatla olmaz delail-i katiyeler, delil ve burhanlar ile olur --- OKUNAN BÖLÜM --- Sekizinci Mukaddeme Temhid: Şu gelen uzun mukaddemeden usanma. Zira nihayeti, nihayet derecede mühimdir. Hem de şu gelen mukaddeme, her kemali mahveden ye'si öldürür. Ve herbir saadetin mayesi olan ümidi hayatlandırır. Ve mazi başkalara ve istikbal bize olacağına beşaret verir. Taksime razıyız. İşte mevzuu: Ebna-yı maziyle ebna-yı müstakbeli müvazene etmektir. Hem de mekatib-i âliyede elif ve bâ okunmuyor. Mahiyet-i ilim bir dahi olsa, suret-i tedrisi başkadır. Evet mazi denilen mekteb-i hissiyatla, istikbal denilen medrese-i efkâr bir tarzda değildir. Evvelâ: Ebna-yı maziden muradım, İslâmların gayrısından onuncu asırdan evvel olan kurûn-u vustâ ve ûlâdır. Amma millet-i İslâm, üçyüz seneye kadar mümtaz ve serfiraz ve beşyüz seneye kadar filcümle mazhar-ı kemaldir. Beşinci asırdan onikinci asra kadar ben maziyle tabir ederim, ondan sonra müstakbel derim. Bundan sonra malûmdur ki: İnsanda müdebbir-i galib, ya akıl veya basardır. Tabir-i diğer ile ya efkâr veya hissiyattır. Veyahut ya haktır veya kuvvettir. Veyahut ya hikmet veya hükûmettir. Veyahut ya müyulat-ı kalbiyedir veya temayülat-ı akliyedir. Veyahut ya heva veya hüdadır. Buna binaen görüyoruz ki: Ebna-yı mazinin bir derece safi olan ahlâk ve hâlis olan hissiyatları galebe çalarak gayr-ı münevver olan efkârlarını istihdam ederek şahsiyat ve ihtilafat meydanı aldı. ........... Vakta ki mazi derelerinde hükümferma olan garaz ve husumet ve meyl-üt tefevvuku tevlid eden hissiyat ve müyulat ve kuvvet idi. O zamanın ehlini irşad için iknaiyat-ı hitabiye kâfi idi. Zira hissiyatı okşayan ve müyulata tesir ettiren, müddeayı müzeyyene ve şaşaalandırmak veyahut hâile veya kuvve-i belâgatla hayale me'nus kılmak, bürhanın yerini tutar idi. Fakat bizi onlara kıyas etmek, hareket-i ric'iyye ile o zamanın köşelerine sokmak demektir. Herbir zamanın bir hükmü var. Biz delil isteriz, tasvir-i müddea ile aldanmayız. Vakta ki hal sahrasında istikbal dağlarına daima yağmur veren hakaik-i hikmetin maden-i tebahhuratı efkâr ve akıl ve hak ve hikmet olduklarından ve yeni tevellüde başlayan meyl-i taharri-i hakikat ve aşk-ı hak ve menfaat-ı umumiyeyi menfaat-ı şahsiyeye tercih ve meyl-i insaniyetkâraneyi intac eyleyen berahin-i katıadan başka isbat-ı müddea birşeyle olmaz... Biz ehl-i haliz, namzed-i istikbaliz. Tasvir ve tezyin-i müddea, zihnimizi işba' etmiyor. Bürhan isteriz.

Leave a comment

Be the first to comment

Collections with this video
Email
Message
×
Embed video on a website or blog
Width
px
Height
px
×
Join Huzzaz
Start collecting all your favorite videos
×
Log in
Join Huzzaz

facebook login
×
Retrieve username and password
Name
Enter your email address to retrieve your username and password
(Check your spam folder if you don't find it in your inbox)

×