Abdullah Yeğin: Üstad Kastamonu’da evinin karakol karşısında olmasını bizzat istedi.

submitted by Mehmet ER on 10/28/23 1

ABDULLAH YEĞİN AĞABEY Abdullah Yeğin Ağabey, 1924 yılında Kastamonu’nun Araç ilçesinin Kıyan köyünde doğdu. Kastamonu’da orta mektepte okurken daha çocuk sayılacak yaşta, Bediüzzaman Said Nursi’yi tanıdı ve hemen ziyaretine gitti. Meyve Risalesi’nin Altıncı Mesele’sinde geçen “Muallimlerimiz Allah’tan bahsetmiyorlar. Bize Halıkımızı tanıttır” sualinin sahibidir. Abdullah Ağabey daha sonra Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesine (DTCF) kaydolur. Fakültede tercüme edebilecek kadar Arapça ve Farsça öğrenir, Almanca imtihanını da başarıyla verir. 1951 senesinde DTCF’sinin son sınıfında iken gemileri yakar ve bir daha geri dönmemek üzere yollara düşer, sevgili Üstad’ına vasıl olur. Niyeti bellidir, ûlvidir… Üstad Said Nursi’nin yanında kalıp insanların imanına, Allah’ın birliğine, O’nun Kur’anına ve Peygamberinin hakkaniyetine Risale-i Nur yoluyla hizmet etmektir… Yeğin Ağabey bu çileli ve meşakkatli yola; yokluğu, açlığı, karanlık hapishane zindanlarını bilerek, iradesiyle talip olmuştur. Hz. Üstad, bu mümtaz talebesinin ûlvi arzusunu kabul eder, yanına alır. Fakat Urfa’da bir dersane-i nûriye açılmış ve oraya bir nur talebesinin gitmesi lazımdır. Urfa çok önemli bir hizmet merkezidir. Bediüzzaman Hazretleri Abdullah Yeğin’i gönderir oraya. Askerliğe Urfa’dan gider, Manisa’da yapar Abdullah Ağabey. Sonra tekrar Urfa’ya döner ve Hz. Üstad’ın emriyle sekiz sene kadar Urfa dershane-i nuriyesinde kalmış olur. Abdullah Ağabey, Üstad hazretlerinin son yolculuğunda Urfa’daydı. 1960’ın Mart ayında Urfa’da karşıladı Bediüzzaman’ı. Hepimizin istifade ettiği “Yeni Lügat” isimli kıymetli eserini Üstad’ın şifahî emriyle hazırladığı, hatıralarından anlaşılıyor. Abdullah Yeğin Ağabey, Nur davasından defalarca mahkemeye verildi ve hapis yattı. Üstad’ın iki vasiyetinde adı “Abdullah” olarak geçmekte olup, birçok lâhika mektubunda da yine “Abdullah” veya “Araçlı Abdullah” olarak adını okumaktayız. Abdullah Yeğin ağabeyden çok miktarda ses ve görüntülü kayıtlarım var. Bazılarını bu kitaba alıyorum. Abdullah Yeğin Ağabey uzun ve bereketli bir hizmet hayatından sonra, 7 Temmuz 2016 tarihinde mübarek Ramazan Bayram’ının üçüncü gününde rahmet-i Rahman’a kavuştu. Bir gün sonra Fatih Camii’nde ikindi namazına müteakiben kılınan cenaze namazından sonra, Eyüp Sultan Kabristanı’na defnedildi. Rahmet dualarımızla anıyoruz... BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ’NİN VASİYETİNDE ABDULLAH YEĞİN “… Bu vasiyetname benden sonra baki kalan tayınat içinde de konulsun; tâ ki bazı insafsız insanlar, ‘Bu Said günde beş-on kuruşla yaşadığı ve kimseden para almadığı halde şimdiki mirası yüzer lira görünüyor, nereden buldu?’ dememek için bu hakikati izhar etmek münasip olur. “Şimdi manevî evlâtlarım, fedakâr hizmetkârlarım olan Zübeyir, Ceylan, Sungur, Bayram, Hüsnü, Abdullah, Mustafa gibi has ve halis Nur’un kahramanları olan Hüsrev ve Nazif, Tahiri, Mustafa Gül gibi zatların nezaretinde o düsturumun muhafaza edilmesini vasiyet ediyorum. Said Nursî” (Emirdağ Lâhikası-II, 217) Abdullah Yeğin ağabeyin hatıraları, Ağabeyler Anlatıyor cilt 1 kitabından okunabilir.

Leave a comment

Be the first to comment

Email
Message
×
Embed video on a website or blog
Width
px
Height
px
×
Join Huzzaz
Start collecting all your favorite videos
×
Log in
Join Huzzaz

facebook login
×
Retrieve username and password
Name
Enter your email address to retrieve your username and password
(Check your spam folder if you don't find it in your inbox)

×