ZÜBEYİR GÜNDÜZALP AĞABEY Zübeyir Gündüzalp ağabeyin kısa tarihçe-i hayatı şöyledir: Kafkas asıllı Ziver Gündüzalp, 1920 Konya/Ermenek doğumludur. “Zübür’ümü kâinata değişmem” diyen Sevgili Üstad’ı, kâinata bedel bu talebesinin adını “Zübeyir” olarak değiştirmiştir. Zübeyir Ağabey 2 Nisan 1971 tarihinde İstanbul’da vefat etmiştir. İLKOKULU ERMENEK’TE, ORTAOKULU SİLİFKE’DE TAMAMLAR Kimlik adı Ziver olan Zübeyir Gündüzalp Kafkas asıllıdır, 1920 yılında Konya/Ermenek’te doğmuştur. Ziver Gündüzap’in ataları 93 harbi diye bilinen 1877 Osmanlı-Rus harbinden sonra Anadolu’ya hicret eder ve Konya’nın Ermenek kazasına yerleşirler. Çocuk Ziver İlkokulu Ermenek’te, ortaokulu Silifke’de tamamlar. Genç Ziver 1938 yılında 18 yaşında iken Ermenek’te PTT memurluğuna başlar. 1941’de Susurluk ilçesine askerliğe gider, 1943’de terhis olur. 1944’de Konya postanesinde tekrar memurluğa başlar. Bu arada okumaya çok meraklı olan Ziver, doğu ve batı klasiklerini okumaya başlar. RİSALE-İ NUR’U 1944’DE TANIR, 1946’DA BEDİÜZZAMAN’I ZİYARET EDER Ziver Gündüzalp Konya PTT memurluğu sırasında, 1944 yılında Bediüzzaman ile münasebeti olan Sabri Halıcı vesilesiyle ilk defa Risale-i Nur ile tanışır. Nur talebesi Rifat Filizer ile arkadaş olur, nurları okumaya başlar. Feyizlere gark olan genç Ziver, 1946 senesinde Emirdağ’ında ilk defa Bediüzzaman Said Nursi hazretlerini ziyaret eder. Hz. Üstad Ziver adını kullanmayarak ‘Zübeyir’ kardeşim diye hitap eder bu müstakbel talebesine. Artık Ziver, Zübeyir olmuştur. 1949’DA İNÖNÜ’YE TELGRAF ÇEKEREK KENDİNİ İHBAR EDER Zübeyir Gündüzalp 1948’de Konya merkez postanesinden, Konya’nın ilçesi Akşehir postanesine tayin olunur. 1948’in son günlerinde Afyon mahkemesi başlar. Hapishanede Üstad’ına yakın olabilmek için İnönü’ye telgraf çekerek kendini ihbar eder ve Afyon hapishanesine alınır. Yanlışlıkla erken terhis edilen Zübeyir, hapishane müdürüne giderek durumu izah eder ve tutukluluğunu devam ettirir. Maksadı çok sevdiği Üstad’ını hapishanede yalnız bırakmamaktır. ISLAHİYE’DE BİR SENE KALDIKTAN SONRA URFA’YA NAKLİNİ İSTER 1949’da Afyon hapsinden tahliye edildikten sonra, 1951 senesinde Antep ilinin İslâhiye ilçesine telgraf memuru olarak tayini çıkar. O sırada Urfa’da Hz. Üstad’ın emriyle Abdullah Yeğin ve Hüsnü Bayram dersanede kalmaktadırlar, bu sebeple Zübeyir Gündüzalp kendi talebi ile 1952 senesinde Urfa PTT’sine tayinini çıkartır. Urfa’da ve Âlem-i İslam dairesinde büyük nur hizmetleri başlar. BİR VEZİRİ UĞURLADIK, BİR VEZİRİ KARŞILIYORUZ 1952’de bir gün Pakistan Maarif Nazırı Ali Ekber Şah, Bediüzzaman’ı Emirdağ’ında ziyaret etmiş, geri dönmektedir. Hz. Üstad 10 kilometre giderek misafirini Emirdağ dışına kadar uğurlamaktadır. O sırada çok manidar bir tevafuk yaşanır. Ali Ekber Şah gider, tam o anda karşıdan gelen otobüsten Zübeyir Gündüzalp iner. Said Nursi şu tarihi sözü o anda söyler: “Bir veziri uğurladık, bir veziri karşılıyoruz.” ZÜBEYİR, HÜSNÜ, ABDULLAH BERBAT KOKULU DAR BİR HÜCREYE KAPATILIRLAR Zübeyir Gündüzalp, Hüsnü Bayram ve Abdullah Yeğin olarak üç nur talebesi Urfa’da çok baskı altındadır. Bismihu Subhanehu ile başlayan bir dilekçe hazırlayarak Vali ve Savcıya verirler. Nihayet Zübeyir, Hüsnü ve Abdullah emniyet tarafından tutuklanır, Urfa hapishanesine sevk edilirler, orada işkence görürler. Daha sonra Isparta’ya sevk edilirler. Isparta’da, içinden lağım sularının geçtiği berbat kokulu dar bir hücreye kapatılırlar. Çok sıkıntılı günler geçirirler, ama onlar Allah yolunda oldukları için kalpleri çok rahattır, çok müvekkildirler… 1953 yılının Ramazan ayında (Miladi Mayıs) tahliye olurlar ve hemen o sırada İstanbul’da bulunan Hz. Üstad’ın yanına giderler. SAİD NURSİ’NİN DAİMİ HİZMETİNE GİRMEK İÇİN İSTİFA DİLEKÇESİNİ VERİR Zübeyir Gündüzalp 1953 Urfa mahkemesinden sonra merkeze, Ankara’ya alınır. Fakat O Ankara’ya gitmez, Said Nursi hazretlerinin daimi hizmetine girmek için istifa dilekçesini verir. Tarih 26 Ağustos 1953. 26 Ağustos 1953 tarihinde PTT memurluğundan istifa dilekçesini Ankara makamatına gönderen ‘Kâinata değişilmez’ Zübeyir Gündüzalp, ‘hayatım hayatınla devam edecek’ dediği sevgili Üstad’ının artık hep yanındadır. Zübeyir Gündüzalp’in yaptığı iman /Kur’an hizmetleri, çektiği çileler ciltler dolusu kitap yazılsa ihtimaldir ki tam olarak anlatılamaz. Zübeyir ağabeyle ilgili hatıralar Ağabeyler Anlatıyor cilt-1 kitabından okunabilir.