📌 Prof. Dr. Şener DİLEK ile Marifet Nurları 💥#MESNEVİİ #NURİYE #DERSLERİ-13 #LASİYYEMALAR-2.DERS 📕Risale-i Nur Külliyatından Mesnevi-i Nuriye 🖋️Müellifi: Bedîüzzaman Said Nursi ✒️Mütercimi: Abdülmecid Nursî __________ Evet, sahife-i arzda pek garib, hakîmane bir icad görünüyor. Bu görünen icadın gösterdiği kuvvet ve faaliyeti görmek istersen şu gelen fıkralara dikkat et: 1- O icad fiili, pek azîm ve geniş bir sehavet-i mutlakadan geliyor. 2- Bir suhulet-i mutlaka ile, bir kuvvet-i mutlakadan çıkıyor. 3- Mutlak bir intizamla, sürat-i mutlakada meydana geliyor. 4- Mevzun ve mizanlı olarak, bir vüs'at-i mutlakada bulunuyor. 5- Güzel bir eser-i sanat olmakla beraber, mutlak bir ucuzlukta görünüyor. 6- Taalluk ettiği şeyler pek karışık olmakla beraber, büyük bir imtiyaz-ı mutlak ve adem-i iltibas ile yapılıyor. 7- Mahall-i taalluku gayr-ı mütenahî olmakla beraber, eserlerinde çirkinlik görünmez, ahsen şekilde husule gelir. 8- Efrad ve enva arasında, bu'd-u mutlak ile beraber, tevafuk-u mutlak var. Arkadaş! Bu fıkraların her birisi tek başına da o sikkeyi izhar etmeye kâfidir. Bakınız, en hârika bir sehavetle en hârika bir hüsn-ü sanat, muhit bir kudretin hâssasıdır. Ve intizamla beraber hârika bir suhulet, hiçbir şeyden âciz olmayan muhit bir ilim sahibine mahsustur. Tartılmış gibi gayet mizanlı olmakla beraber, mu'cizane bir sürat-i mutlaka, her şeyi emrine ve kudretine teshir eden zata mahsustur. Nevilerin pek dağınık bulunmasından, pek geniş bir tasarruf ile hârika bir hüsn-ü sanat, ilim ve kudretiyle her şeyin yanında bulunan zata hastır. Kesret ve mebzuliyet ile beraber, her ferdin sanat itibarıyla kıymettar olması, sonsuz bir zenginlikle gayr-ı mütenahî hazinelere mâlik olan zata mahsustur. Efradın ziyadesiyle karışık olmasıyla beraber, iltibassız ve fevkalâde imtiyaz ve teşahhuslara mazhar olmaları, her şeye basîr ve her şeye şehîd ve her bir fiili kendisini diğer bir fiilden men'etmeyen zata mahsustur. Ve keza arzda dağınık bulunan efrad arasındaki uzaklıkla beraber, suretçe, vücudca, teşkilatça aralarında husule gelen tevafuk; küre-i arz yed-i tasarrufunda, ilminde, hükmünde, hikmetinde bulunan zata mahsustur. Ve keza nev'in kesret-i efradıyla beraber her ferdin hârikulâde bir hüsn-ü hilkate mâlik olması, Kadîr-i Mutlak'a hastır ki az çok, küçük ve büyük her şey ona nisbeten birdir. Geçen fıkraların her birisinde, her şeyin tek bir Sâni'in sun'u ve sanatı olduğuna delâlet eden başka bir âyet daha vardır. Evet, sehavet ile kuvve-i iktisadiye arasında ve sürat ile mizanlı olmak arasında ve ucuzlukla kıymetli olmak arasında ve karışık olmakla mümtaz bulunmak arasında tezat vardır. Bu zıtları bir fiilinde cem etmek ancak kudreti hadsiz bir Sâni'-i Kadîr'e mahsustur. Risale-i Nur-Mesnevi-i Nuriye/34-35