📌 Prof. Dr. Şener DİLEK ile Marifet Nurları 💥#MESNEVİİ #NURİYE #DERSLERİ-56 #HABBE - 2.DERS 📕Risale-i Nur Külliyatından Mesnevi-i Nuriye 🖋️Müellifi: Bedîüzzaman Said Nursi ✒️Mütercimi: Abdülmecid Nursî __________ Cennet-i Kur'aniyenin semeratından bir semerenin ihtiva ettiği Habbe ... İ'lem eyyühe'l-aziz! Hilkat şeceresinin semeresi insandır. Malûmdur ki semere, bütün eczanın en ekmeli ve kökten en uzağı olduğu için bütün eczanın hâsiyetlerini, meziyetlerini hâvidir. Ve keza hilkat-i âlemin ille-i gaiye hükmünde olan çekirdeği yine insandır. Sonra o şecerenin semeresi olan insandan bir tanesini şecere-i İslâmiyet'e çekirdek ittihaz etmiştir. Demek o çekirdek, âlem-i İslâmiyet'in hem bânisidir hem esasıdır hem güneşidir. Fakat o çekirdeğin çekirdeği kalptir. Kalbin ihtiyacat sâikasıyla âlemin envaıyla, eczasıyla pek çok alâkaları vardır. Esma-i hüsnanın bütün nurlarına ihtiyaçları vardır. Dünyayı dolduracak kadar o kalbin hem emelleri hem de düşmanları vardır. Ancak Ganiyy-i Mutlak ve Hâfız-ı Hakiki ile itminan edebilir. Ve keza o kalbin öyle bir kabiliyeti vardır ki bir harita veya bir fihriste gibi bütün âlemi temsil eder. Ve Vâhid-i Ehad'den başka merkezinde bir şeyi kabul etmiyor. Ebedî, sermedî bir bekadan maada bir şeye razı olmuyor. İnsanın çekirdeği olan kalp, ubudiyet ve ihlas altında İslâmiyet ile iska edilmekle imanla intibaha gelirse nurani, misalî âlem-i emirden gelen emir ile öyle bir şecere-i nurani olarak yeşillenir ki onun cismanî âlemine ruh olur. Eğer o kalp çekirdeği böyle bir terbiye görmezse kuru bir çekirdek kalarak nura inkılab edinceye kadar ateş ile yanması lâzımdır. Ve keza o habbe-i kalp için pek çok hizmetçi vardır ki o hâdimler kalbin hayatıyla hayat bulup inbisat ederlerse kocaman kâinat onlara tenezzüh ve seyrangâh olur. Hattâ kalbin hâdimlerinden bulunan hayal –mesela– en zayıf en kıymetsiz iken, hapiste ve zindanda kayıtlı olan sahibini bütün dünyada gezdirir, ferahlandırır. Ve şarkta namaz kılanın başını Hacerü'l-Esved'in altına koydurur. Ve şehadetlerini Hacerü'l-Esved'e muhafaza için tevdi ettirir. Madem benî-Âdem kâinatın semeresidir. Nasıl ki bir harmanda başaklar dövülür, tasfiye neticesinde semereler istibka ve iddihar edilir. Binaenaleyh haşir meydanı da bir harmandır. Kâinatın başak ve semeresi olan benî-Âdem'i intizar etmektedir. İ'lem eyyühe'l-aziz! Şu görünen umumî âlemde her insanın hususi bir âlemi vardır. Bu hususi âlemler, umumî âlemin aynıdır. Yalnız umumî âlemin merkezi şemstir. Hususi âlemlerin merkezi ise şahıstır. Her hususi âlemin anahtarları o âlemin sahibinde olup letaifiyle bağlıdır. O şahsî âlemlerin safveti, hüsnü ve kubhu, ziyası ve zulmeti, merkezleri olan eşhasa tabidir. Evet, âyinede irtisam eden bir bahçe hareket, tagayyür ve sair ahvalinde âyineye tabi olduğu gibi her şahsın âlemi de merkezi olan o şahsa tabidir. Gölge ve misal gibi. Binaenaleyh cisminin küçüklüğüne bakıp da günahlarını küçük zannetme. Çünkü kalbin kasavetinden bir zerre, senin şahsî âleminin bütün yıldızlarını küsufa tutturur. İ'lem eyyühe'l-aziz! Otuz seneden beri iki tağut ile mücadelem vardır. Biri insandadır, diğeri âlemdedir. Biri "ene"dir, diğeri "tabiat"tır. Birinci tağutu gayr-ı kasdî, gölgevari bir âyine gibi gördüm. Fakat o tağutu kasden veya bizzat nazar-ı ehemmiyete alanlar, Nemrut ve Firavun olurlar. İkinci tağut ise onu İlahî bir sanat, Rahmanî bir sıbgat, yani nakışlı bir boya şeklinde gördüm. Fakat gaflet nazarıyla bakılırsa tabiat zannedilir ve maddiyyunlarca bir ilah olur. Maahâzâ o tabiat zannedilen şey, İlahî bir sanattır. Cenab-ı Hakk'a hamd ve şükürler olsun ki Kur'an'ın feyziyle, mezkûr mücadelem her iki tağutun ölümüyle ve her iki sanemin kırılmasıyla neticelendi. Evet Nokta, Katre, Zerre, Şemme, Habbe, Hubab Risalelerimde ispat ve izah edildiği gibi; mevhum olan tabiat perdesi parçalanarak altında şeriat-ı fıtriye-i İlahiye ve sanat-ı şuuriye-i Rahmaniye güneş gibi ortaya çıkmıştır. Ve keza firavunluğa delâlet eden "ene"den, Sâni'-i Zülcelal'e râci olan "Hüve" tebarüz etti. * * * Risale-i Nur-Mesnevi-i Nuriye/117 - 118 ______________ #mesnevi #nuriye #dersleri #habbe