Mesnevi-i Nuriye Dersleri - 65 : Habbe - 11 .Ders | Prof. Dr. Şener DİLEK ile Marifet Nurları

submitted by Mehmet ER on 09/19/23 1

📌 Prof. Dr. Şener DİLEK ile Marifet Nurları 💥#MESNEVİİ​​​​​​​​​​​​​ #NURİYE​​​​​​​​​​​​​ #DERSLERİ​​​​​​​​​​​​​-65 #HABBE​​​ - 11.DERS 📕Risale-i Nur Külliyatından Mesnevi-i Nuriye 🖋️Müellifi: Bedîüzzaman Said Nursi ✒️Mütercimi: Abdülmecid Nursî ____________________ Cennet-i Kur'aniyenin semeratından bir semerenin ihtiva ettiği Habbe ... İ'lem eyyühe'l-aziz! Geceye benzeyen gençliğim zamanında gözlerim uyumuş idi ancak ihtiyarlık sabahıyla uyandım, mealinde olan وَ عَيْن۪ى قَدْ نَامَتْ بِلَيْلِ شَب۪يبَت۪ى وَ لَمْ تَنْتَبِهْ اِلَّا بِصُبْحِ مَش۪يبِ şiirin şümulüne dâhilim. Çünkü gençliğimde en yüksek bir intibah şâhikasına çıktığımı sanıyordum. Şimdi anlıyorum ki o intibah, intibah değilmiş. Ancak uykunun en derin kuyusunda bulunmaktan ibaret imiş. Binaenaleyh medenilerin iftihar ile dem vurdukları tenevvür-ü intibahları, benim gençlik zamanımdaki intibah kabilesinden olsa gerektir. Onların misali, rüyasında güya uyanıp rüyasını halka hikâye eden nâim meselidir. Halbuki rüyasında onun o intibahı, uykunun hafif perdesinden derin ve kalın bir perdeye intikal ettiğine işarettir. Böyle bir nâim ölü gibidir. Yarı buçuk uykuda bulunan insanları nasıl ikaz edebilir? Ey uykuda iken kendilerini ayık zannedenler! Umûr-u diniyede müsamaha veya teşebbühle medenilere yanaşmayın. Çünkü aramızdaki dere pek derindir. Doldurup hatt-ı muvasalayı temin edemezsiniz. Ya siz de onlara iltihak edersiniz veya dalalete düşer boğulursunuz. İ'lem eyyühe'l-aziz! Masiyetin mahiyetinde, bilhassa devam ederse küfür tohumu vardır. Çünkü o masiyete devam eden, ülfet peyda eder. Sonra ona âşık ve müptela olur. Terkine imkân bulamayacak dereceye gelir. Sonra o masiyetinin ikaba mûcib olmadığını temenniye başlar. Bu hal böylece devam ettikçe küfür tohumu yeşillenmeye başlar. En-nihayet, gerek ikabı gerek dârü'l-ikabı inkâra sebep olur. Ve keza masiyete terettüp eden hacaletten dolayı, o masiyetin masiyet olmadığını iddia etmekle, o masiyete muttali olan melekleri bile inkâr eder. Hattâ şiddet-i hacaletten yevm-i hesabın gelmeyeceğini temenni eder. Şayet yevm-i hesabı nefyeden edna bir vehmi bulursa o vehmi kocaman bir bürhan addeder. En-nihayet nedamet edip terk etmeyenlerin kalbi küsufa tutulur, mahvolur gider. –El-iyazü billah– İ'lem eyyühe'l-aziz! Kur'an-ı Mu'cizü'l-Beyan'ın i'caz ve belâgatına dair "Lemaat" namındaki eserimde izah edilen bazı lem'aları dinleyeceksin: 1- Kur'an'ın okunuşunda yüksek bir selaset vardır ki lisanlara ağır gelmez. 2- Büyük bir selâmet vardır ki lafzen ve manen hatadan salimdir. 3- Âyetler arasında büyük bir tesanüd vardır ki kârgir binalar gibi âyetleri birbirine dayanarak bünye-i Kur'aniyeyi sarsılmaktan vikaye ediyor. 4- Büyük bir tenasüp, tecavüb, teavün vardır ki âyetleri birbirine ecnebi olmadığı gibi birbirinin vuzuhuna yardım, istizahına cevap veriyor. 5- Parça parça, ayrı ayrı zamanlarda nâzil olduğu halde, şiddet-i tenasüpten sanki bir defada nâzil olmuştur. 6- Esbab-ı nüzul ayrı ayrı ve mütebayin olduğu halde, şiddet-i tesanüdden sanki sebep birdir. 7- Mükerrer, mütefavit suallere cevap olduğu halde, şiddet-i imtizaç ve ittihattan sanki sual birdir. 8- Müteaddid, mütegayir hâdisata beyan olduğu halde, kemal-i intizamdan sanki hâdise birdir ve bir hâdiseye cevaptır. 9- "Tenezzülat-ı İlahiye" ile tabir edilen muhatapların fehimlerine yakın ve münasip üsluplar üzerine nâzil olmuştur. 10- Bütün zaman ve mekânlarda gelip geçen insanlara tevcih-i kelâm ettiği halde, suhulet-i beyandan dolayı sanki muhatap birdir. 11- İrşadın gayelerine îsal için tekrarları, tahkik ve takriri ifade eder. Maahâzâ tekrarları halel vermez. İadesi, zevki izale etmez. Tekerrür ettikçe misk gibi kokar. 12- Kur'an kalplere kuvvet ve gıdadır. Ruhlara şifadır. Gıdanın tekrarı kuvveti artırır. Tekrar etmekle daha me'luf ve me'nus olduğundan lezzeti artar. 13- İnsan maddî hayatında; her anda havaya, her vakit suya, her zaman ve her gün gıdaya, her hafta ziyaya muhtaçtır. Bunların tekerrürü haddizatında tekerrür olmayıp ihtiyaçların tekerrürü içindir. Kezalik insan hayat-ı ruhiyesi cihetiyle Kur'an'da zikredilen bütün nevilere muhtaçtır. Bazı nevilere her anda muhtaçtır. "Hüvallah" gibi. Çünkü ruh bunun ile nefes alıyor. Bazı nevilere her vakit, bazılarına her zaman muhtaçtır. İşte hayat-ı kalbiyenin ihtiyaçlarına binaen Kur'an tekrarlar yapıyor. Mesela "Bismillah" hava-i nesîmî gibi kalbi ve ruhu tatmin ettiğinden kesret-i ihtiyaca binaen Kur'an'da çok tekrar edilmiştir. 14- Kıssa-i Musa gibi bazı hâdisat-ı cüz'iyenin tekrarı, o hâdisenin büyük bir düsturu tazammun ettiğine işarettir. Hülâsa: Kur'an hem zikirdir hem fikirdir hem hikmettir hem ilimdir hem hakikattir hem şeriattır hem sadırlara şifa, mü'minlere hüda ve rahmettir. * * * Risale-i Nur - Mesnevi-i Nuriye / 126 - 128 __________________________ #mesnevi​​​​​​​​​​​​​ #nuriye​​​​​​​​​​​​​ #dersleri​​​​​​​​​​​​​ #habbe​​​​​​​​​​​​

Leave a comment

Be the first to comment

Email
Message
×
Embed video on a website or blog
Width
px
Height
px
×
Join Huzzaz
Start collecting all your favorite videos
×
Log in
Join Huzzaz

facebook login
×
Retrieve username and password
Name
Enter your email address to retrieve your username and password
(Check your spam folder if you don't find it in your inbox)

×