Mesnevi-i Nuriye Dersleri - 73 : Habbe - 19. Ders | Prof. Dr. Şener DİLEK ile Marifet Nurları

submitted by Mehmet ER on 09/19/23 1

📌 Prof. Dr. Şener DİLEK ile Marifet Nurları 💥#MESNEVİİ​​​​​​​​​​​​​ #NURİYE​​​​​​​​​​​​​ #DERSLERİ​​​​​​​​​​​​​-73 #HABBE​​​ - 19.DERS 📕Risale-i Nur Külliyatından Mesnevi-i Nuriye 🖋️Müellifi: Bedîüzzaman Said Nursi ✒️Mütercimi: Abdülmecid Nursî ____________________ ZEYLÜ'L-HABBE ... İ'lem eyyühe'l-aziz! Cenab-ı Hak seni ademden vücuda ve vücudun pek çok eşkâl ve vaziyetlerinden en yükseği müslim sıfatıyla insan suretine getirmiştir. Mebde-i hareketin ile son aldığın suret arasında müteaddid vaziyetlerin, menzillerin ve etvar ve ahvalin her birisi sana ait nimetler defterine kaydedilmiştir. Bu itibarla, senin geçirmiş olduğun zaman şeridine elmas gibi nimetler dizilmiş, tam bir gerdanlık veya nimetlerin envaına bir fihriste şeklini veriyor. Binaenaleyh geçirmiş olduğun vücudun her menzilinde ve vaziyetinde, etvarında, ahvalinde "Nasıl bu nimete vâsıl oldun? Ne ile müstahak oldun? Ve şükründe bulundun mu?" diye suale çekileceksin. Çünkü vukua gelen haller suale tabidir. Amma imkânda kalıp vukua gelmeyen şeyler suale tabi değildir. Geçirmiş olduğun ahval, vukuattır. Gelecek ahvalin ademdir. Vücud mes'uldür, adem ise mes'ul değildir. Öyle ise mazide şükrünü eda etmediğin nimetlerin şükrünü kaza etmek lâzımdır. İ'lem eyyühe'l-aziz! İnsanı havalandırıp baş aşağı felakete atan şöyle bir hal var: İstihkak nazara alınmayarak Hakk'ın takdiri hakkında tefrit veya ifrat yapılır. Ve kuvvetine, kıymetine bakılmayarak küçük veya büyük bir yük altına alınır gibi gayr-ı insanî haller insanı insaniyetten düşürür, ya zulme veya kizbe sevk eder. Mesela, bir fırka askerin mümessili bir nefer, bütün askerlik umûrunu bilmek veya bir katre sudaki timsalinden, şemsin azametini göstermek talebinde bulunmak, en yüksek bir insafsızlıktır. Çünkü vasıf ile ittisaf arasında fark vardır. Mesela, katredeki timsal, şemsin evsafını gösterir. Amma o evsaf ile muttasıf olamaz. İ'lem eyyühe'l-aziz! Vücud nevinde tezahüm yoktur. Yani pek çok âlemler, haller, vücud sahnesinde içtima eder, birleşirler. Mesela, gece zamanı duvarları camdan olan ve elektrik yanan bir odaya girdiğin vakit, âlem-i misale bir pencere hükmünde olan camlarda pek çok menzilleri, odaları göreceksin. Sâniyen: Odada otururken kemal-i suhuletle o misalî odalarda her çeşit tebdil, tağyir, tasarruf edebilirsin. Sâlisen: Odadaki elektrik, elektrik misallerinin en uzağına en yakındır. Çünkü o misalî misallerin kayyumu odur. Râbian: Bu maddî vücudun bir habbesi, bir parçası, o misalî vücudun bir âlemini içine alabilir. Bu dört hüküm, Vâcib ile âlem-i mümkinat arasında da caridir. Çünkü mümkinatın vücudu, Vâcib'in nurundan bir gölge olduğu cihetle vehmî bir mertebededir. Vâcib'in emriyle vücud-u hariciyeye girer. Sabit ve müstekar kalır. Demek mümkinatın vücudu bizzat hakiki bir vücud-u haricî olmadığı gibi vehmî veya zâil bir zıll de değildir. Ancak Vâcibü'l-vücud'un icadıyla bir vücuddur. * * * Risale-i Nur - Mesnevi-i Nuriye / 136 - 138 __________________________ #mesnevi​​​​​​​​​​​​​ #nuriye​​​​​​​​​​​​​ #dersleri​​​​​​​​​​​​​ #habbe​​​​​​​​​​​​

Leave a comment

Be the first to comment

Email
Message
×
Embed video on a website or blog
Width
px
Height
px
×
Join Huzzaz
Start collecting all your favorite videos
×
Log in
Join Huzzaz

facebook login
×
Retrieve username and password
Name
Enter your email address to retrieve your username and password
(Check your spam folder if you don't find it in your inbox)

×